Roma yanıyor, yakıyor

Döner piyasasını dolaştıkça neler duyuyor insan neler. Öyle şeyler duyuyoruz ki ‘’Bu kadarına da pes artık’’ mı diyelim. ‘’Yok artık daha neler’’ mi diyelim.

Olayımız bu sefer Roma’da daha doğrusu Roma ile Almanya- Avrupa arasında geçiyor.

Roma’daki sözde işadamı! vatandaş Almanya’daki üreticiye telefon ediyor. Kendini tanıtıyor(!). Hal hatır faslından sonra bana şu kadar ürün lazım abi. Parayı mal Roma’ya gelince çek göndereceğim diyor. Malın teslim edileceği adresi de söylüyor. İstersen beni falanca şahsa sorabilirsin diyerek bir tır ürün siparişi verip telefonu kapatıyor.

Üretici arkadaş referans verilen arkadaşını arayarak Roma’dan arayan malum şahıs hakkında bilgi arıyor. O da Roma’daki arkadaşı tanıdığını güvenilir emin bir kimse olduğunu söylüyor.

Bunun üzerine Almanya’daki üretici malı hazırlıyor. İstenilen tarihte tırı yükleyerek, İtalya’ya Roma’ya belirtilen adrese ürünü gönderip, bir tır malı şoförü ile teslim ediyor. Mal teslim edilir amma. Aradan epeyce uzun bir zaman geçmesine rağmen paradan haber yoktur.
Almanya’daki üretici bu sefer kendisinin aranıp bir tır ürünün siparişinin verildiği numarayı çeviriyor. Telefon olmuş duvar. Yani kapalı. Telefona çıkan yok.

Bu sefer üreticimiz referans olan arkadaşını arayıp. Roma’daki daha önce hakkında olumlu bilgi aldığı vatandaşa ulaşmak istiyor. Telefon numarası temin ediliyor ve numara aranıyor.

O da ne?

Bu ses ürün siparişi veren kişinin sesine benzemiyor. Telefona çıkan ses başka bir ses. Olay anlatılıyor. Bir tır malın parası isteniyor. Fakat aranan şahsın olaydan hiçbir şekilde haberi yok.
Tekrar dönülüyor referans veren kişiye.

Cevap: Sen bana o şahsı sordun. Ben de onun hakkında olumlu cevap verdim. Onun dışında bir bilgim yok.

Ürün sahibi Almanya’dan atlayıp Roma’ya geliyor. Malın peşine düşüyor. Sorup soruşturuyor. Bir yerde ucuza ürün satıldığını öğreniyor ve bu kez gidiyor oraya. Bakıyor kendi mallarının bir kısmı orada.
Sıkıştırıyor satıcıyı. O da mal benim. Parasını verdim aldım. Aha da faturası diyor. Ayıp değil mi kardeşim böyle ucuza kim mal satar deyip sıkıştırsa da netice değişmiyor.

Malı üreticiden alan dolandırıcılar bu malları piyasanın çok altında bir fiyatla bu ve başka satıcılara vermişler. Polise şikâyet. Avukatlar. Mahkeme vs. sonuç değişmiyor. Giden gelmiyor.

Tabiri caizse yapanın yanına kâr kalıyor.

Üreticimiz bir tır maldan oluyor. Bir sürü masraf yapıyor. Zaman kaybına uğruyor. Hatta sağlığından oluyor.

Siz de Roma’da yanmak istemiyorsanız. Ne başınıza dert alın, ne de ağrımayan başınızı ağrıtın.

Parayı alın. Malı gönderin.