Haberler


Küresel ısınma gıda sektörünü zora sokabilir

Giderek artan dünya nüfusuyla birlikte tüketim de hızla artıyor. Dünyamızın kaynakları gibi, tarımsal araziler de sınırlı ve korumamız gerekmekte.
Tarımsal alanların kullanımı ve bunun iklim değişikliğine etkileri arasındaki güçlü bağlantı, IPCC`nin son raporunun ana temasını oluşturdu.
IPCC'nin bulguları, 52 ülkeden 103 gönüllü uzmanın iki yıllık çalışmayla elde ettiği verilere dayanıyor. Rapor, iç açıcı bir geleceğe işaret etmiyor. Eğer küresel ısınma 2 santigrat derece limitini aşarsa verimli topraklar çöle dönüşecek, buzulların erimesi sonrası altyapı çökecek, kuraklık ve aşırı hava koşulları gıda zincirini tehlikeye sokacak.
Söz konusu rapora göre, yeryüzünün 1,5 derece ısınması halinde, 2050'ye kadar 178 milyon insan su yetersizliğinden ve çölleşmeden olumsuz etkilenecek. Dünyanın 2 derece ısınması halinde ise bu senaryodan etkilenen kişi sayısı 220 milyonu bulacak.
IPCC'nin raporunun geçmişe yönelik verileri de, 1961'den 2013'e kadar kuraklıktan etkilenen susuz bölgelerin oranının, her yıl ortalama yüzde 1 artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Buzsuz arazilerin ise yaklaşık dörtte biri çoktan insanlar tarafında tahrip edildi. Erozyon oranı giderek artıyor.
Tüketim alışkanlıkları değişirse iklim değişikliği de azaltılabilir
Dünya çapında insanların tüketimi için üretilen bitkisel yağ ve et miktarı 1961'den bu yana iki katından fazla artış gösterdi. Diğer yandan günümüzde üretilen gıda maddelerinin yüzde 25 ila 30'u boşa gidiyor.
Raporda, tüketim alışkanlıklarındaki değişimin dünya çapında yaklaşık iki milyar yetişkinin aşırı kilolu ya da obez olmasına yol açtığı bilgisi de yer alıyor.
Diğer yandan beslenme sisteminde değişikliğe gidilmesi yoluyla (gıda maddelerinin üretiminden tüketimine) insanlığın iklim değişikliğini zayıflatabileceği belirtiliyor.



Küresel ısınma gıda sektörünü zora sokabilir