Gel-Git

Eskiden okullarda bize "med cezir" diye öğretilirdi.
Sonradan "gel git" denir oldu.
Gelgit olayı denizlerdeki günlük yükselme ve alçalmalara verilen addır. En çok bilineni, ay ve güneşin yerlerindeki değişmelerin etkisiyle yer yüzeyinde deniz düzeyinde ortaya çıkan değişmelerdir. Gelgit nedeni ile oluşan dalgalar genelde 0,5 metre iken bazen 10 metreye kadar yükselebilirler. Gelgit olayları genelde hesaplanabilir olduğundan uygun tekniklerle gelgit enerjisinden elektrik elde edilebilmektedir.
Gelgit enerjisinden, Rusya ve Fransa gibi ülkelerde yararlanılıyor. Fransa'da gelgit enerjisi ile çalışan Rance santralinin yapımı 1967 'de tamamlanmıştır. Tesis bugün çevreye minimum zararla 240 MW elektrik üretebiliyor ve bu da 223 bin kişinin elektrik ihtiyacına eşittir. Rusya'da da Kislaya Guba'da (Murmansk yakınlarında) 1968'den beri çalışan birkaç MW gücünde küçük bir santral vardır.
Hesaplamalara göre yeryüzündeki okyanuslardaki gelgit hareketleri her gün devamlı olarak 3 bin milyar kilo watt enerji kapasitesi taşıyor. Bu enerjinin yüzde 2'sinin (toplam 60 milyar watt) elektrik enerjisine dönüştürülebileceği tahmin ediliyor.
İnsan hayatı da gelgitlerle doludur. Çoğu zaman kuş misalidir insanoğlu. Çeşitli sebeplerle bir oradan gelir, bir buraya gider. Süreler değişebilir. Ancak gelgitler değişmez.
Hayatın kendisi de bir gelgittir. Doğum ile dünyaya gelen insanoğlu ölüm ile dünyadan gider. Ben dünyaya geldiğimde dedem hayatta idi. Dedem şu an toprak altında. Babam, amcam, kardeşlerim, çocuklarımız ve dedemin torunlarının çocukları hayata devam ediyorlar. Zamanla bizler de yer değiştirip tıpkı dedem gibi toprağın altına gideceğiz. İnsanoğlu hiçbir zaman bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Kimin kiminle yer değiştireceğine atasözündeki gibi her zaman "suyun akışı" karar vermektedir.
Bize düşen insan olarak, Bâki gibi "Gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır".
Bu da 3 şekilde olacaktır.
İyi bir evlat yetiştirerek.
İyi bir eser bırakarak.
Herkese her türlü iyilik yaparak.
Mesele "Züğürt Ağa" olarak dünyadan gitmemektedir.
Yoksa "Zaro Ağa" gibi 157 yıl yaşansa da hep böyle olacaktır. Gel-git.
Gelgit bir tabiat olayı olması nedeni ile sadece fiziksel değişikliklere neden olmamakta bütün canlıları etkileyecek sonuçlar da ortaya çıkarmaktadır. Bunu en güzel bir Afrika atasözü özetler ve şöyle der: Sular yükselince, balıklar karıncaları yer...
Sular çekilince de karıncalar balıkları...