Allah korusun, imansız olarak ölen kişi, yaptığı hiçbir ibadetin, hiçbir iyiliğin karşılığını göremez, sonsuz olarak Cehennemde yanacaktır.
Mümin, küfre düşmekten, kâfir olmaktan çok korkmalıdır. Bilhassa şu hususlarda çok korkmak lazımdır:
İmansız ölmekten korkmak... En çok korkulması gereken şey bu olmalıdır. Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır. Bu ona kâfidir. Bu saâdete kavuştuktan sonra bütün dünya saltanatını birden kaybetmiş olsa bile, bir kıymet ifâde etmez. Allah korusun, imansız olarak ölen kişi, yaptığı hiçbir ibadetin, hiçbir iyiliğin karşılığını göremez, sonsuz olarak Cehennemde yanacaktır. İnsanoğlu, imkânları nisbetinde her şeyin en iyisini, en güzelini elde etmeye çalışır. Evin en güzelinde oturmak, arabanın en iyisine binmek ister ve buna benzer şeylerin en kıymetlisini kendisine yakıştırır. Bunlara sahip olunca da çocuklar gibi sevinir... Ölümün de en güzeli seçilmelidir. Ölümün en güzeli, güzel yaşamakla elde edilir. "İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür. Nasıl da ölürse öyle haşr olunur." Bunun aksi ise çok az vâki olur.
Rabbimizin bir kuluna verdiği en büyük nimet onun imanla kabre girmesidir. Bundan büyük nimet ve saadet olmaz.
Günâh işlemekten korkmak... Kirâmen Katibin melekleri yaptıklarımızı yazıyorlar. Ahirette bizi utandıracak ve azap çekmemize sebep olacak günâhlardan çok sakınmalıyız. İşlediğimiz günâhları biz unutabiliriz, fakat melekler unutmuyorlar, kaydediyorlar. Kıyâmet günü amel defterimizde hiç hesabımızda olmayan günahlarımızı görürsek şaşmamalıyız...
Şeytanın amellerimizi bozmasından korkmak... Şeytanlar bize yalnız günâh işletmekle kalmıyorlar yaptığımız ibadetlerimizi de bozmaya, yok etmeye uğraşıyorlar. Yaptıklarımızı beğendirmek ve böylece de bizi kibre, ucba sevk ederek sevaplarımızı silmeye çalışırlar.
Azrâil aleyhisselâmın ruhumuzu ansızın almasından korkmak... İnsan ne zaman öleceğini bilmez, her an ölebilir. Öyle bir günümüz olacak ki, gecesini göremeyeceğiz. Veya öyle bir gecemiz olacak ki gündüzü olmayacak. Yarına sağ olarak çıkacağına kimse emin değil. Mademki yarına çıkmamızdan da emin değiliz, o hâlde ölüme daima hazır olmalıyız.
Dünyanın bizi aldatmasından korkmak... Bütün kötülüklerin başı dünya sevgisidir. Kibir, hased, kin, düşmanlık, aldatma, yalan söyleme, başkalarını hakir görme gibi büyük günâhlar hep bundan çıkar.
Hasan-ı Basri hazretleri Münafikun suresindeki meâlen; "Ey iman edenler, dünya hayatı sizi aldatmasın" âyet-i kerimesini okur ve dinleyenlere sorar: Bu söz kimin sözüdür biliyor musunuz? Bu dünyayı yaratan Rabbimizin sözüdür. O yarattığı için dünyanın ne mal olduğunu en iyi o bilir...
Bu en çok korkulacak şeylerden bizim de korkmamız ve onlardan uzak durmamız gerekmektedir.