İnsan uyumadan yaşayamaz. Onun için uyku, Rabbimizin üzerimizdeki en büyük ni'metlerinden biridir. Uyumakla bütün gün çalışan, yorulan dimağımız, elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız dinlenme imkânına kavuşur. Bitâp düşen organlarımız sabahleyin zindeleşmiş, istirahat etmiş bir halde yeni güne hazırlanırlar.
Yûnüs sûresinin 67. âyet-i kerîmesinde meâlen; "O, içinde dinlenesiniz diye geceyi sizin için karanlık; gündüzü ise aydınlık kılandır. Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır" buyurulmaktadır... Her insanın kendi durumuna göre belirli bir uyku ihtiyacı vardır. Uyumanın gecikmesi halinde, davranış bozuklukları, sinir sisteminde ve vücuttaki diğer dengelerde değişme olabilir. Huzursuzluk, unutma, anlamada zorluklar gibi istenmeyen şeyler de meydana gelebilir.
Uyku ihtiyacı insana göre değişir. Bir aylık bebek günün yirmi bir saatini, altı aylık olan on sekiz, dört yaşındaki ise on saatini uyuyarak geçirmelidir. Yetişkinler için sekiz saattir. Sıhhatli olanlara dört-beş saat kâfi görülmüştür. Fazla uyumanın hiçbir faydası yoktur. Birçok hastalıklara sebep dahi olabilir. En büyük zararı vakit kaybıdır. Vakit bizim en değerli sermayemizdir.
Her insana belli bir süre ve bir defaya mahsus verilmiştir. İkinci defa verildiği görülmemiştir.
Hayatın uzun veya kısa olması önemli değildir. Değerli olması önemlidir. Kısa da olsa ömür güzel geçmişse, uzun sayılır. Uzun da olsa boşuna geçmişse, kısadır ve hiçtir.
Uyku, ölümün kardeşidir. İnsan uyuyunca kendinden geçer. Şakağına tabanca dayatılsa farkına varmaz, koynuna akrep veya yılan girse haberdar olmaz, kendini koruyamaz.
Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm uykudan uyandıklarında şöyle buyururdu: "Hamd olsun Rabbimize ki, bizi öldürdükten sonra tekrar diriltti. Sonuçta hepimiz onun huzûruna çıkacağız."
Mü'min, yatağa abdestli olarak uzanır. Daha önce vasiyetini yazar. Bütün günâhlarına tevbe eder. Okunması emrolunan duaları okur. Sağ tarafına uzanır. Kabirdeki hâli gibi. Birkaç gün sonra aynen kabirde de yaşayacak olan hayatı yaşıyormuş gibi düşünür, sağ elini yanağının altına koyar, bunun sünnet olduğunu unutmaz...
Bizler de uykudan uyanınca Peygamber efendimizin (aleyhisselâm) okuduğu duayı okuyalım. Tekrar uyanmak mümkün olmayabilirdi. Bu bizim son uykumuz olabilirdi. Bunun için Rabbimize hamd etmeliyiz.
Başlayacağımız yeni gün içinde de hayırlara vesile olmayı temenni ederken, dua etmeyi de unutmayalım...