İçinde bulunduğumuz olağanüstü şartlarda her gün değişen et, baharat, elektrik, yakıt fiyatlarıyla mücadele ederken bir taraftanda bunları müşterilere kabul ettirebilmek oldukça sıkıntılı günler yaşıyoruz.
Sanki bir cendereden çıkıyormuş gibi ciddi imtihanlar var. Müşteri haklıdır prensibinden hareketle, üzmeden, kırmadan ama ortak noktada buluşulmasını sağlamak zorunluluğu var.
Her geçen gün değişen şartlar ve kullanılan malzemeleri nasıl farklılaştırıyorsa iletişim dilini de o nispette değiştirmek zorunluluğu hasıl oluyor.
Artık; üretici firmalarımız uluslararası çalışan, ithalat-ihracat yapan ve her ne kadar tanıdığı insanlarla da çalışsa müşteri portföyü değişmektedir. Eskiden yalnız donmuş döner üretenler, bugün ciddi manada pişmiş dönere yöneldiler ve müşteri kitleleri Avrupalı büyük firmalar oldu. Bu süreç daha da artacaktır. Personelini eğitebilen ve geleceğe hazırlayanlar daha başarılı olacaklardır. Şimdiye kadar hem büyüme hem ürün standardı hemde pazar olarak çok ciddi gelişmeler kaydetti üreticilerimiz.
Ucuza vermek piyasaya girmek değildir. Bilakis fazla sürmeyen bir zamanda iflasın kapısını aralamaktır. Polonya'da üretim yapanların çok ucuza verdikleri piyasada söyleniyor. Şu anda et fiyatları Polonya'da daha da yükseldi. Peki ucuz verenler aradaki farkı nasıl kapatacaklar? Çok kıymetli bir ürün olan Döner, herkese kazandıracak güzelliği kendinde barındırıyor. Yeterki bu işin temsilcileri ürünlerine güvensin ve kaliteden taviz vermeden hakkını alsın. Kazanan insan işine de yatırım yapar ve uzun vadeli ciddi bir kurum meydana gelir.
İşyerlerinde gördüğümüz çok ciddi ve son model makina-ekipman yatırımları var. Her ay sonunda büyük miktarda ödemeler yapılıyor. Ama karşılığı alınmazsa hem sektöre zarar veriliyor hem de o kadar yatırım ve emek heba oluyor.
Yeni sayımızda buluşmak üzere hoş ve sıhhatle kalınız.